Yaşlara Göre Otizm Belirtileri Nelerdir? Okul Çağında Otizm Belirtileri Otizm büyük oranda okul öncesi dönemde saptanır. Okul çağına gelindiğinde otizm belirtilerinde okul öncesi dönem belirtilerine ek olarak şu belirtiler görülebilir. Sosyal Alanda Görülen Otizm Belirtileri; Kendi halinde olma, arkadaş edinmeye karşı ilgisizlik (soğuk-mesafeli veya iletişimden kaçmayan ancak katılmaya da isteksiz pasif) Arkadaşlarıyla sosyal açıdan garip […]

Ayrılık Anksiyetesi Bozukluğu Ayrılık anksiyetesi, bakım-verene bağlanmanın oluşmasından sonra yani yaklaşık 8-14. aylardan sonra görülmeye başlanan normal bir gelişimsel dönem korkusudur. Anneden veya bakım-verenden ayrılınca çocuğun yaşadığı kaygı bir tür çocuğun kendisini koruma mekanizmasıdır. Zamanla çocuk büyüdükçe ve bağlanma figürüyle olan ufak ayrılma deneyimlerinden öğrendikleriyle birlikte 3-4 yaş civarında bu ayrılık anksiyetesinin azalarak kaybolduğu görülür.

Seçici Konuşmazlık (Selektif Mutizm) Seçici Konuşmazlık (Selektif Mutizm), çocuğun yakınlarıyla rahat bir şekilde konuşup iletişim kurabiliyorken yabancı ortamlarda (örneğin okulda) diğer insanlarla konuşamamasıdır. Bu çocuklarda konuşmama dil problemi veya konuşma bozukluğu gibi sebeplere bağlı değildir.  Konuşmamalarının altında yatan şey karşı taraf tarafından nasıl değerlendirileceklerine yönelik yaşadıkları kaygıdır. Bu çocuklar daha utangaçtırlar. Bazen ebeveynlerine aşırı bağımlılık

Fobiler Fobi, bir kişinin hayvanlar, yükseklik, karanlık, kapalı alan, iğne gibi belirli bir nesne veya durumdan beklenenden fazla düzeyde bir korku veya kaygı duymasıdır. Kişi bu korkulan durum veya nesneyle hemen her karşılaştığında kaygı veya korku duyar ve ondan kaçınmaya çalışır veya yoğun bir kaygıyla ona katlanmak zorunda kalır. Bazı kişiler korkulan durum veya nesne

Sosyal Fobi Sosyal fobi, kişinin başkalarınca olumsuz değerlendirilebileceği durumlardan belirgin, aşırı bir korku veya kaygı duymasıdır. Bu durumlar genellikle sosyal etkileşimlere katılma (yeni birisiyle tanışma, sohbet etme, selam verme gibi), başkaları tarafından gözlenme (yemek yerken, bir şey içerken, sınıfa girerken, koridorda yürürken gibi) veya başkalarının önünde bir eylem gerçekleştirme (sunum yapma, tahtaya kalkma gibi) gibi

Panik Bozukluk Panik bozukluğu anlatabilmek için öncelikle panik atağı tarif etmemiz gerekir. Panik atak birden başlayan ve dakikalar içerisinde şiddetlenen kişide yoğun bir korku veya içsel sıkıntıyla birlikte aşağıda sayılan belirtilerden en az 4’ünün ortaya çıktığı bir durumdur. Kalp çarpıntısı Terleme Titreme Nefes darlığı veya boğuluyor gibi olma Nefes tıkanıklığı Göğüs ağrısı veya göğüste sıkışma

Yaygın Anksiyete Bozukluğu Yaygın Anksiyete Bozukluğu, kişinin bir takım olaylar veya etkinliklerle ilgili olarak aşırı bir kaygı veya kuruntu yaşaması ve bu kuruntuları denetim altına almakta zorlanmasıdır. Çocuklarda bu kaygı ve kuruntuya aşağıda sayılan belirtilerden birisi eşlik eder: Sürekli gergindir, rahatlayamaz. Kolay yorulur. Odaklanmakta güçlük çeker Çabuk sinirlenir. Kasları gergindir. Uyku sorunları yaşar. Yaygın Anksiyete

Anksiyete Kaygı Bozuklukları Belirtileri Nelerdir? Anksiyetenin bir duygu olduğundan ve bazı durumlarda yaşanmasının da oldukça normal olduğundan bahsetmiştik. Peki, anksiyete (kaygı) ne zaman bir hastalık belirtisidir? Eğer yaşanılan kaygının şiddeti yaşla ve içinde bulunduğu durumla orantısız ise, kişinin hayatında sorunlara yol açıyorsa ve belirli zaman diliminde geçmemişse anksiyete (kaygı) bozukluklarından şüphelenilir. Psikiyatride çeşitli anksiyete (kaygı)

Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları Nasıl Tedavi Edilir? Anksiyete (kaygı) bozuklukları tedavisi için en uygun yaklaşım her vakanın kendi özelinde değerlendirilmesi ve bütüncül bir tedavi yaklaşımı uygulanmasıdır. Anksiyete (kaygı) bozuklukları tedavisinde ilaç tedavileri ve bilişsel davranışçı psikoterapiler ayrı ayrı veya bir arada başarıyla uygulanabilmektedir ve oldukça yüz güldürücü sonuçlar alınabilmektedir. Anksiyete (kaygı) bozukluğu tedavisi sürecinde iken yaşadığı

Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları Tedavi Edilmezse Ne Olur? Anksiyete (kaygı) bozuklukları zamanla kendiliğinden düzelmez. Çoğu kronik gidişlidir ve tedavi edilmediğinde erişkinliğe doğru gittikçe kötüleşmeyle seyreder. Çocuklarda görülen anksiyete (kaygı) bozuklukları çocukların akademik başarını, çevresindeki insanlarla ilişkilerini ve gelecekteki duygusal sağlıklı olma halini kötü yönde etkileyebilen bir hastalıktır. Bu nedenle çocuklarda anksiyete (kaygı) bozuklukları belirtileri gözlendiğinde bir