Obsesyon Nedir?
Kişinin zihnine irade dışı giren ve zihninden çıkaramadığı düşünce, fikir ve dürtülerdir. İnsanın isteği dışında zihnine giren bu dürtüler, kişi tarafından mantıkdışı ve saçma olarak değerlendirilir. Fakat bu düşünceler yoğun sıkıntı ve huzursuzluğa anksiyete neden olurlar. Halk arasında bu anksiyete bozukluğu vesvese veya takıntı olarak isimlendirilir.
Kompulsiyon Nedir?
Obsesyonların neden olduğu sıkıntı ve huzursuzluğu eden olan davranışları ortadan kaldırmak amacıyla yapılan tekrarlayıcı düşünsel ve zihinsel eylemlerdir.
Obsesif-kompülsif bozukluk (OKB) veya takıntı-zorlantı bozukluğu, kişinin istemsiz olarak, yineleyici biçimde zihnine gelen ve zihninden uzaklaştırmakta güçlük çektiği, huzursuzluk verici takıntılı düşünceler ile bunlarla başa çıkmak veya zihninden uzaklaşmasını sağlamak amacıyla tekrarladığı zorlantılı davranışlar veya zihinsel uğraşılar ile kendini gösteren bir kaygı bozukluğu türüdür. Halk arasındaki adıyla takıntı veya vesvese hastalığı olarak bilinen obsesif- kompulsif bozukluk psikiyatrik bir rahatsızlıktır. Yaklaşık olarak her 100 kişiden 2-3 ünde görülür.
Herkes hastalanmaktan, maddi, fiziki, duygusal zarara uğramaktan kaygılanır ve bunlar gibi olası durumlara karşı tedbirler alır. Titiz olmak, ihtiyatlı davranmak, düzenli ve tertipli olmayı önemsemek OKB belirtisi değildir. Bu hastalıkta kişinin aklına istemediği halde, rahatsız edici düşünce, dürtü veya hayaller gelir. Bu düşünce ve hayaller yineleyici, ısrarcı, kaygı-korku ve üzüntü verici niteliktedir. Obsesif- Kompulsif bozukluğun, ’’obsesif’’ denilen parçası bu rahatsız edici düşünce ve hayallerdir.
Obsesyona örnekler:
Ocak açık mı kaldı ?
Arabayı kilitledim mi?
Elim kirlendi, temiz olmadı
Eşyalar düzgün olmadı, simetrik olmadı
Günah işledim
Ayıp bir şey düşündüm.
Kişi, bu düşünce ve görüntüler aklına geldiğinde kendini kötü hisseder ve bu duyguyu azaltmak için çeşitli davranışlar yapar.
Ocak açık mı kaldı ? düşüncesi aklına geldiğinde ocağı kontrol eder.
Arabayı kitledim mi? düşüncesi aklına geldiğinde arabayı kontrol eder.
Elim kirlendi düşüncesi aklına geldiğinde elini yıkar
Eşyalar düzgün olmadı düşüncesi aklına geldiğinde simetrik ve titiz yerleştirir
Günah işledim düşüncesi aklına geldiğinde af diler.
Obsesif- Kompulsif bozukluğun, ’’kompulsif’’ denilen parçası bu davranışlardır.
Takıntılı düşünceler veya zorlantılı davranışlarla baş etmede zorlanan birinin bu türden faaliyetleri, onun günlük yaşamındaki görevlerinden alıkonmasına neden olacak düzeyde bir şiddette ortaya çıkmaya başlamışsa, takıntılı düşüncelerin zihinde neden olduğu meşguliyeti ve yarattığı duygusal gerilimi sona erdirmek için zorlantılı davranışları gerçekleştirmek hem bir aciliyet hem de bir rutin oluşturmaya başlamışsa, o zaman bir uzman tarafından değerlendirilmesi gereken, OKB olması muhtemel bir durumla karşı karşıya olunduğu söylenebilir.
OKB Bozukluğa Sebep Olan Etmenler Nedir?
Obsesif – Kompulsif bozukluğun nedeni tam olarak anlaşılamamakla beraber, çevresel ve biyolojik faktörlerin önemli rol oynadığı düşünülmektedir.
Çevresel Faktörler;
Obsesif – Kompulsif bozukluk rahatsızlığı olan kişiler çevresinde gerçekleşen olayların stres faktörlerini etkileyip bu rahatsızlığın artmasına sebep olabilir. Bu çevresel faktörler;
- Sosyal ve aile çevresinde yaşadığı stres
- Cinsel Taciz
- İş veya okulla ilgili değişiklikler veya problemler
- Evlilik, taşınma, çocuk sahibi olma gibi faktörler
- İnsanlarla ilişkilerinde yaşadığı travmalar ve kaygılar
- Kişinin sevdiği birini kaybetmesi
Biyolojik Faktörler;
İnsan beyninin normal fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için beyinde bulunan nöron denilen sinir hücrelerine ihtiyacı vardır. Elektrik sinyalleri ile iletişim kuran nöronların kimyasallarında meydana gelen bozulmalar sonucunda Obsesif – Kompulsif Bozukluğuna neden olduğu tespit edilmiştir.
Obsesif Kompülsif Bozukluğun (OKB) Belirtileri Nelerdir?
Obsesif-kompülsif bozukluğun (OKB) belirtileri çok çeşitlidir ve kişiden kişiye değişkenlik gösterir. En sık karşılaşılan başlıca obsesyon (takıntı) ve kompülsiyonlar (zorlantılar) şunlardır:
Kontrol kompülsiyonları
Ocak, ütü, kapı gibi eşyaların açık veya kapalı olduğunun kontrol edilmesi. Katı bir rutine sahip olma, hata yapmaktan korkma, hata nedeniyle kendinin veya başkalarının zarar görmeyeceğinden emin olmaya çalışma davranışları…
Kirlenme obsesyonları
Kir ve mikrop bulaşacağına dair yersiz endişeler, hayvanlarla temas etmeye dair endişeler, hastalanma kaygıları, kendisine ya da başkalarına pislik ve mikrop bulaşmasından korkma…
Dokunma kompülsiyonları
Kötülük savar olarak kullanılan bir eşyaya dokunmaya yönelik zorlantılı davranışlar, el sıkışmayı veya kapı tokmağına dokunmayı reddetme…
Hastalık obsesyonları
Ölümcül bir hastalığa yakalanmaktan korkma
Cinsel obsesyonlar
İstemsiz şekilde kurulan ve huzursuzluk yaratan cinsel fantaziler, yasaklanmış olan veya kişi tarafından sapkınca bulunan cinsel içerikli düşünceler, homoseksüel ilişki kurmaya veya kendinin homoseksüel olabileceğine dair endişeler…
Dini obsesyonlar
Doğru-yanlış, günah-sevap, iyi-kötü gibi ikili düşüncelerle aşırı ilgili olma, Kutsal sayılan şeylere hürmetsizlik ettiğine dair endişeler, günahkar veya cehennemlik olma endişeleri, din, cinsellik ya da şiddet ile ilgili istenmeyen düşünceler…
Temizleme – yıkama kompülsiyonları
Aşırı veya törensel el yıkama, temizliği mutlaka belirli ritüellere bağlı kalarak yapma, temizlikten tatmin olamama ve temziliğe yeniden başlama davranışları, tekrar tekrar yıkanma ve ellerini yıkama…
Sıralama – düzenleme kompülsiyonları
Sıra, simetri ve düzen konusunda aşırı titiz davranışlar, eşyaların düzenli ve simetrik durmasını sağlamak gayreti için kaygı duyması, sürekli bir şeyleri belli bir biçimde düzenleme, belirli bir sıraya göre yemek yeme…
Sayma kompülsiyonları
Belirli bir davranışı mutlaka belirli bir sayıya kadar yapma, belirli nesneleri mutlaka belirli bir sayıda tutmaya yönelik zorlantılı davranışlar, rutin işleri yaparken içinden veya yüksek sesle sürekli sayı sayma,
Tekrarlama kompülsiyonları
Belirli kelimeleri, cümleleri veya duaları tekrarlama, genellikle rahatsız edici olan, akıldan çıkmayan ve uykuyu bölen kelimelere, görüntülere veya düşüncelere takılıp kalma…
Biriktirme – saklama kompülsiyonları
Hobi amacı dışında veya manevi değeri olan eşyaların saklanması dışında, gereksiz ve önemsiz nesneleri biriktirme, saklama, düzenleme ve sınıflandırmaya yönelik zorlantılı davranışlar, değeri olmayan şeyleri toplama veya biriktirme
Sakınma obsesyonları
Kişinin kendisine ya da başkalarına zarar verebilecek düşünceler içinde olması, birine zarar verebileceği düşüncesine inanma…
Yukarıda yaptığımız tanımlar neticesinde, takıntılı düşüncelerin ve fikirlerin insanın günlük yaşantısını olumsuz yönde etkilemesi ve günlük aktivitelerini kısıtlayacak düzeye gelmesi durumunda ankesiyete bozukluklarından Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB) olarak adlandırılan bir ruhsal hastalık teşhisi konulmaktadır.
Ankara Obsesif Kompülsif Bozukluk Tedavisi
Obsesif Kompulsif Bozukluk, kendi kendine iyileşen bir rahatsızlık değildir, bu yüzden uzman psikiyatr ve psikologlar tarafından yapılan muayeneler sonunda, tedavi yöntemi olarak ilaç ve bilişsel davranış terapileri uygulanmaktadır. OKB genellikle gençlik çağında başlar. Bazen okul öncesi çağda başlayan OKB ile de karşılaşılabilmektedir. OKB’yi ortaya çıkaran nedenler, genetik faktörler, kişiye bakım vermekle yükümlü olanların psikolojik durumları, çocuklukta yaşanmış travmalar ve kişilik özellikleridir.
OKB tedavisinde amaç, kişiyi tedirgin eden obsesif düşüncelerin yarattığı gerginliği azaltmak, bu gerginlik ile kişinin baş etmesini sağlamak ve hatalı/gerçek dışı düşüncelerin nasıl oluştuğunu anlamasını sağlayarak içinde bulunduğu durumların gerçekliğine uygun düşünceler üretebilmesine yardımcı olmaktır.
Genellikle ilaç tedavisinin destekleyici olduğu bilişsel davranışçı psikoterapi yaklaşımı OKB’nin tedavisinde en önemli yeri tutmaktadır.
OKB’nin temel mekanizması, gerçekçi olmayan ve huzursuzluk verici bir risk algısının istemsiz olarak kişinin farkındalık alanına girmesiyle oluşan, güvende olunmadığına dair hisler ve sağlıklı-gerçekçi olmayan yineleyeci yöntemlerle güvenliğin sağlanmasına yönelik aşırı çaba içeren davranışların rutin haline gelmesidir.
OKB başlarken risk algısı yaratan takıntılı düşünce ile ondan kurtulmayı sağlayan zorlantılı davranış arasında belirgin bir ilişki kurulur. Düşünce ve davranış örüntüsü pekiştikçe ikisi arasında kurulmuş olan anlamsal bağlantı önemini yitirmeye başlar. Artık zorlantılı davranış, huzursuzluk veren düşüncenin sürmemesi için yapılan otomatik bir tepkiye dönüşmüştür.
OKB ile yaşayan kişinin zorlantılı davranışlarının giderdiği ihtiyaç, gerçekçi olmayan riskli duruma karşı, koruyucu işlevi olduğunu varsaydığı bir takım davranışların rahatlatıcı işlevininin kullanılması; böylece riskli duruma karşı yapabileceği bir şeyler olduğunu ve güvende olduğunu muhakkak hissetmesidir.
İnsanları çok zorlayan bir hastalık olmasına rağmen, çoğu vakada, uygun tedavilerle hastalığın kontrol altına alınması mümkündür. Obsesif Kompulsif Bozukluk Belirti Ölçeği testi ile birçok semptom ortaya çıkarılabilir. Tedavi hastalığın şiddetine göre ilaç tedavisi, psikoterapi (konuşma yoluyla yapılan tedavi), veya iki tedavinin birleşimi şeklinde olabilir. Bunun yanında daha şiddetli vakalarda EKT, Derin beyin uyarımı gibi tedaviler uygulanabilir.
İlaç Tedavisi;
Obsesif Kompulsif Bozukluk rahatsızlığı yaşayan hastalarda seratonin üzerinde etkili olan ilaçlar oldukça yararlı olmaktadır. Antidepresan ilaçlar beyindeki seratonin düzeyini dengelemeyi sağlar. Bu grup ilaçlar Obsesif Kompulsif Bozukluk tedavisinde yaygın ve başarılı şekilde kullanılmaktadır.
İlaç tedavisinde ilk günlerinde hafif bulantı, baş ağrısı, uyku bozukluğu, midede rahatsızlıkları gibi geçici yan etkiler görülebilir. İlaçlar genellikle hastalar tarafından kullanımı kolay ve kullanımları sırasında herhangi bir sorun yaşanmayan ilaçlardır.
Bilişsel-Davranışçı Tedavi
Tedavinin amacı, obsesif-kompulsif bozukluğu olan hastaların ritüellerin gerçekleşmesini önleyerek korkularıyla yüzleşmelerini sağlamaktır. Hastalar kaygı verici düşünceler ile bu düşüncelerden kaçarak ve kaçınarak başa çıkmaya çalışırlar. Hastalar düşüncelerden kaçmaya çalıştıkça bu düşünceler daha da artmakta ve böylelikle kısır bir döngü oluşmaktadır. Terapiler hastalığın tedavisinde özellikler kompülsiyon (tekrarlamalar) önlenmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Bilişsel davranışçı tedaviler tedavi seçenekleri arasında en önemli yeri tutmaktadır.