Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi nedir? Hangi durumlarla ilgilenir?
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi; çocuk ve ergenlerin bedensel sağlıklarının yanı sıra, ruhsal ve sosyal olarak da sağlıklı gelişmelerini hedefleyen tıpta uzmanlık alanıdır.
Çocuk ve ergenlerde sıklıkla görülen psikiyatrik durumlar dikkat eksikliği ve hiperaktivite, anksiyete (kaygı) bozuklukları, depresyon, bipolar bozukluk, öğrenme bozuklukları, zihinsel gelişim bozuklukları, konuşma bozuklukları, otizm, Asperger sendromu, uyku bozuklukları, tikler ve takıntılar, yeme bozuklukları, davranım bozukluğu, travma ile ilişkili bozukluklar, aile içi ilişki ve iletişim sorunları, akran zorbalığı, uyum bozuklukları, cinsel gelişimle ilgili zorluklar,örneğin oyun, internet vs bağımlılıklar başlıkları altında toplanabilir.
Hangi durumlarda Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi uzmanına başvurulmalıdır?
Çocuk ve ergenin çeşitli alanlardaki becerilerinin yaşıtlarına göre farklı geliştiği durumlarda (örneğin konuşma, dikkat, dürtü kontrolü, okuma-yazma, kendine bakım, sosyal beceriler vb.),
Uzun süren ve çocuğun ve ergenin kendisinde ve çevresinde sıkıntı oluşturan mutsuzluk, kaygı, öfke gibi duygusal sorunlarda,
Olumsuz duygu ve davranışlara yol açan uzun süreli, tekrarlayıcı düşünceler (örneğin takıntılar, ümitsizlik ve yetersizlik düşünceleri, travma ile ilişkili düşünceler),
Çocuk ve ergenin davranışları ile ilgili sorunlarda (örneğin yemesi, uykusu, okuldaki ve evdeki davranışları, aile ve arkadaşları ile ilişkileri ya da stresli bir durumdaki tepkileri)
Tanısal değerlendirmede amaçlar nelerdir?
Tanı konulabilen bir psikiyatrik durumu ya da normal gelişimden sapma olup olmadığını tespit etmek,
Mevcut durumla ilişkili olabilecek tıbbi ve diğer psikiyatrik durumları ayırt etme,
Tedaviye gerek olup olmadığını kararlaştırmak,
Gerekiyorsa aile ile birlikte tedavi programını geliştirerek, çocuğun ve ailenin bu programa katılımını sağlamak
Ayrıntılı psikiyatrik muayene ne kadar sürer ve değerlendirmede neler yer alır?
En az bir saatlik görüşme süresince; çocuk ya da ergenin gelişimsel işlevlerinin, duygusal ve davranışsal zorlukların boyutunun ve probleme yol açan bireysel, ailevi ve çevresel faktörlerin tespiti yapılır. Bunun için çocuk ya da ergenin kendisinden, anne-baba ya da diğer aile bireylerinden, gerek duyulursa okul, diğer tıp doktorları gibi farklı kaynaklardan bilgi alınır.
Problemin gelişimi, daha yoğun yaşandığı ortamlar ve zamanlar, artıran ve azaltan faktörlerin yanı sıra daha önceki başvuru, tedavi ve sonuçları gözden geçirilir.
Ayrıca çocuğun bilişsel, dil, psikososyal ve duygusal gelişimi, olası travmaları, tıbbi ve aile öyküsünün yanı sıra çocuğun ve ailenin güçlü yönleri de değerlendirilir.
Tanısal değerlendirmede hangi araçlardan faydalanılır?
Çocuk/ergen ve aile tarafından doldurulan çeşitli ölçekler tanısal değerlendirmenin yanı sıra tedavi sonuçlarının takibi açısından da önemlidir. Kliniğimizde en sık kullanılan ölçekler: Çocuklar için kendini değerlendirme ölçeği, Beck depresyon ölçeği, Gadow-Sprafkin Davranış Değerlendirme Envanterleri (Erken çocukluk dönemi, çocukluk dönemi, ergenlik dönemi), Çocuk ve Ergenler için anksiyete ve depresyon ölçekleri, Dikkat Eksikliği/Hiperaktivite ölçekleri, Yale-Brown Obsesif Kompülsif Bozukluk ölçeği, Yale Tik Ölçeği, Otizm davranış ölçeği, Ergenler için Sosyal Fobi ölçeği’dir.
Tüm olgulara gerekmemekle beraber bazı olgularda tanılama süreci gelişim düzeyi, bilişsel beceriler, dikkat, organizasyon, planlama, dürtüsellik, hareketlilik gibi alanlarda nöropsikolojik testlerin uygulanmasını da içermektedir.
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisinde tedavi nasıl yapılır?
Tedavi planı yapılmadan önce varsa daha önceki başvurulardaki tedavi ve müdahalelerin içeriği, uygulama süreleri ve başarı düzeyleri mutlaka gözden geçirilmelidir.
Günümüzde tedavi planını tamamen doktorun belirlediği klasik tıbbi modelden giderek uzaklaşılmaktadır. Bunun yerine uzmanın mevcut durumla ilgili bilgi verdikten sonra eğer tedavi gerekiyorsa bilimsel olarak etkinliği gösterilen tedavi seçeneklerini çocuk/ergen ve aile ile paylaştığı ve tedavi planını birlikte oluşturdukları ortak çalışma (collaborative) yaklaşımı benimsenmektedir.
Tedavi biçimi tanı konulan durumun özelliğine göre değişir. Örneğin mevcut durum genel gelişim geriliği, otizm, gelişimsel dil bozukluğu, beden koordinasyon bozukluğu gibi bir durumla ilgili ise bu becerilerin gelişimini destekleyecek özel eğitim uzmanı, konuşma-dil terapisti ya da iş-uğraş terapisti gibi uzmanlara yönlendirilir ve belli aralıklarla ilerlemeler değerlendirilir. Bu çocuklarda ilave psikiyatrik tanılar (ör: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite, öfke kontrol bozuklukları, uyku bozuklukları, kaygı bozuklukları vb.) mevcutsa ek olarak ilaçlı ve ilaçsız tedavi de eklenir.
Psikoterapi
Çocuk ve ergenlerde depresyon, kaygı bozuklukları (sosyal fobi- aşırı çekingenlik, çeşitli fobiler, okul reddi ve ayrılma kaygısı, panik bozukluk, genelleşmiş kaygı bozukluğu, sınav kaygısı vb), obsesif-kompülsif bozukluk, travma ile ilişkili bozukluklar, uyum bozuklukları, öfke kontrol sorunları, yeme bozuklukları (blumia, anoreksi, tıkınırcasına yeme bozukluğu), kendine zarar verici davranışlar, saç-kirpik yolma, gece işemesi ve kaka kaçırma gibi durumlar bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış psikoterapi yöntemleri ile tedavi edilebilir.
Tıbbi tedavi
Tanı konulan durumun belirti şiddeti ağır ise, acil tedavi gerekiyorsa ve haftalık psikoterapi seanslarını sürdürmek mümkün olamayacaksa genellikle ilaçlı tedaviler tercih edilir. İlaçlı tedavide çocuğun yaşı, kilosu, tıbbi öyküsü, ilaç kullanım öyküsü, yan etki profilinin yanı sıra ailenin tercihi de son derece önemlidir. Tedaviye düşük dozla başlayarak tedavi yanıtı ve olası yan etkiler değerlendirilerek artırılması en güvenli yöntemdir. En sık ilaçla tedavi edilen klinik durumlar dikkat eksiklikliği/hiperaktivite bozukluğu, davranım ve öfke kontrol bozuklukları, depresyon, kaygı bozuklukları, obsesif kompülsif bozukluk, tik bozuklukları, uyku bozuklukları, psikotik bozukluk, manik-depresif bozukluk ve uyku bozuklukları gibi tanılardır.